Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sakin ve bitaraf “Bursa Yazıları”

İsmet Tokgöz’ün kısa ve derin “Bursa Yazıları” kentin belleğine zaman ötesi bir yolculuk kitabı. Erken dönem Osmanlı mimarisinin bütün özelliklerini taşıyan tarihi yapılardan, açık-koyu tonlarıyla yeşilden ve sudan mürekkep bir kent imgesi aslında eski Bursa. Avrupa’da genellikle “old city”   (tarihi kent merkezi) olarak tanımlanan ve modern yerleşim yerlerinden ayrılan bölgelerin ülkemizde bir karşılığı olarak da görülebilir. Fakat Avrupa’daki söz konusu örneklerin aksine şehrin turistik merkezi olmakla sınırlanamayacak şekilde; ticari ve kültürel yaşamın nefes alıp verdiği bir bölge... Bu yönüyle Eski Bursa, yeni yerleşim yerlerinden ve buralarda yaşayan insanlardan izole değil; aksine “çarşı” görevini sürdüren hanlarıyla Bursalıların gündelik yaşamlarının hala merkezinde bulunuyor. Türk-İslam kültüründe şehircilik anlayışının başat ögelerinden Cuma Camiilerin özel bir örneği olan Ulucamii, hala Bursa halkının en önemli uğrak yerlerinden biri. Ulucamii, cuma namazı ve cenaze töre

5280

Ergin Yıldızoğlu, “5280” adlı kitabında* öz yaşam öyküsünden beslenen denemelerle, siyasi dönüşümlerin bireysel yansısını okura sunuyor. İç ve arka kapaklarında anı-roman yazılı olan 5280’in, türünü tartışarak başlamak yerinde olacak. Yazarın tercihi mi yoksa yayınevinin basılan eserleri sınıflandırma ihtiyacının bir sonucu mu bilmiyorum; ancak bu etiketin yanlış olduğunu düşüyorum. Anı, deneme, öykü, novella türlerinin tümünü içinde barındıran bir anlatı bu. Eğer kurmaca unsurlar ise “roman” nitelemesine sebep, bu unsurların deneme ya da anı türlerinden ayrıksılığını düşündürten nedir? Hilmi Yavuz bir denemesinde hatıralarında silikleşen yüzleri, mekanları, olayları zihninde yeniden tasvir ettiğinden söz eder. Büyük şair için bu tasavvur, hakikatten farklı değildir çünkü. Öyle ki onun yanlışlanması dahi artık Hilmi Yavuz’un zihnindeki yeni gerçekliği çürütmez.** Ergin Yıldızoğlu anılarına bu şekilde bakmak zorunda değil elbette. Zira 5280’in türünü saptamada tek sorun; anlatının